Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ekim, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Haftayı Bitirdik

Telafi yazımızdan selamlar :) Gündüz hala burda yazdan kalma olduğu için gündüz çareyi alışverişe çıkmakta buldum.Aslında pazar günleri avm tarzı yerlere alışverişe gitmek benim için bir hata amaaaa gittim. Haftasonu avmye bir şeyler almak için ne zaman gitsem her seferinde istediklerimi alamadan boş boş dolanıp,alakasız ufak tefek şeyler alıp geri dönerim.İşte bugünde aynen öyle olacağını bile bile yinede bir umut gittim. Bu alışverişten size aktaracaklarım:mağazalar cadılar bayramı konseptleriyle dolmuş.bazı ev eşyası satan mağazalar ise yılbaşı ruhuna geçiş yapmış.ve sezon ortası indirimlerde vitrinleri süsleyen yazılarıyla göz dolduruyor.Peki ben ne aldım?Oje ve çantaya atmalık diş macunu.yani gerekli şeyler :) Haftasonu o kalabalık dağınık mağazalarda alışveriş yapamıyorum.Sevmiyorum saatlerce dolanmayı.Dağınıklıkta bir şeyler aramayı.benim alışveriş zihniyetim mağazaya gir üstten bak beğendiğini al ve çık.Şu kadarını söyleyeyim denemiyorum bile. Her şeyi geçtim burda tam b

Uzun Bir Ara

     Öncelikle sizi uzun zamandır ihmal etmiş olmanın mahçubiyetini yaşıyorum. Biraz hareketli geçti günler.Tabii anlatmak istediklerim de birikti haliyle.      İlk olarak bahsetmek istediğim bir konu var. Bu ara beni çok düşündüren bir konu:Yaydığımız elektrik ve hislerimiz.Kimi zaman bir insanı ilk gördüğümüzde bir şey yaşanmasına gerek kalmadan direk bir negatif elektrik alırız ya hani işte onu aldığınız anda kaçın bence :) Çünkü o boşuna değildir.Size bir zararı dokunmasa bile yanınızda yaydığı enerji ile size zarar verebilir ve bunun ne o farkında olur ne de siz.Bu konu bana gelince birine başta ısınamıyorsam kesin o kişide bir şey çıkıyor.Şuanda ise beni düşündüren tek şey o elektriği aldığım kişinin bana olan yakınlığı değil değer verdiğim sevdiğim kişiye olan yakınlığı ister istemez Beni de etkilemesinden korkuyorum.Bir itirafta bulunayım burada;kıpırtılarıma sebep olan kişinin etkilenmesinden korkuyorum.Aslına bakarsanız hep duygusal yoğunluğu olan(aşktan bahsetmiyorum ayran

Tadımlıklar

     Merhabalarrrrrrrrrrrrr :)      Bugün instagramda da söylediğim gibi geçen yazımda sözünü ettiklerimden bahsedeceğim.Öncelikle size yeni denediğim tariften bahsetmek istiyorum.Normalde yemek olarak tercih etmediğim tavuk kanatlarıyla yaptım.Vişneli bir tarifti.Okuyunca lütfen şaşırıp ön yargılı yaklaşmayın çünkü gerçekten içinde vişne olduğu anlaşılmıyor,evimin minnoş bireyleri bile sevdi.      Yemeği yaptığım gece bir film izledim buarada ondan çok kısaca bahsetmek istiyorum.filmin adı "Moonstruck" "Ay Çarpması" açıkçası film beni böyle alıp götürmedi ama yinede güzeldi.Bu filmi izlemek için seçmiş olmamın sebebi sevdiğim oyuncuların oynuyor olması,sevdiğim efsanevi şarkılardan birinin soundtrack olması. Bunun dışında birde eski bir yapım olması ilgimi çekti.Film 1987 yapımı.Nicolas Cage,Cher gibi sanatçılar var.Filmde daha önce evlenip boşanmış bir kadının 30'lu yaşlarında tekrardan evlenmek istemesi,bunun için her şeyin kusursuzluğunu araması üzerine.

ekim kıpırtısı diyelim

     Herkese merhabaaa.Umarım haftasonunuz harika geçmiştir.Benim bir anda telefonuma gelen ufacık bildirimlerle geçtiğimiz hafta gayet güzel geçti.Bir insanı mutlu etmek çok güzel bir duygu.Tabii ki mutlu olmak da öyle.      Haftasonu burada yeni keşfettiğim bir mekana gidip bir kaç saat müzik dinledim.Beni baya motive etti diyebilirim.Uzun zamandır yapmadığım bir şeydi.Ve tek başıma eğlenmeyi özlediğimi ve daha çok sevdiğimi tekrar fark ettim ki bu kıpırtısız bir hayat demek olmuyor.Ve şuan aklıma bir şarkısı geldi.bunu sizinle instagramda paylaşacağım,oradan dinleyebilirsiniz.      Buarada She'nin kozmetik ürünlerini hatırlayanınız var mı yada kullandınız mı bilmiyorum ama tekrar raflarda yerini almışlar açıkçası ben memnun oldum.Çok fazla makyaj yapan bir insan değilim.Ama bu markayı tekrar denemek için bir kaç ufak şey aldım.      Ekimin gelmesiyle kıyafetlerde ülkenin genelinde değişim olmasına rağmen bizde hala yazlıklar var o yüzden sadece kombinlere bakıp benimde kışlık

Arkadaş mı ? Kopya mı ?

     Öncelikle hala yaz olan mis gibi bir ege havasından selamlar :)      Bugün kafamı meşgul eden bir konuyu sizinle paylaşmak istiyorum.Konumuz şu:arkadaş.Hepimiz yanımızda aynı şeylerden hoşlandığımız,aynı şeylerle mutlu olduğumuz,kendimiz gibi arkadaşlar isteriz.Bulmak zor.Buluncada kaybetmemek isteriz.Alttan alırız,destek oluruz ne bilim bir şeyler yaparız işte.Herkes kendine göre.      Ama bazen bu kendimiz gibi sandığımız insanı yada insanları bulunca seviniriz her şeyimizi paylaşırız, fakat zamanla anlarız ki bu işte bir gariplik var.O sizin canım, cicim, kardeşim, ay biz aynıyız dediğiniz kişi bir bakmışsınız evet sizin kopyanız.Siz ne yapıyorsanız o da yapıyor.Daha doğrusu yapmıyor yapıyor gibi yapıyor.Hayır bunu yapanları kınamıyorum tabi ki buda bir meziyet ama garip. Değişik bir efor harcama şekli.Sizin mutlu anınızı çekemeyip sırf siz onu dinleyin diye yalandan mutluluk hikayeleri,yada üzgün olduğunuzda o daha üzgünmüş gibi palavradan sözler...İnanılmaz bir ben merkezci

Yeni Atraksyonlar :)

     Fiber hızda bir hafta içinden sonra fiber hızda bir haftasonu yaşadım hatta öyle ki günlerim şaşmış durumda. Haftasonu bir arkadaşımın doğum günüydü.Hediye vesilesiyle biraz mağaza gezme fırsatım oldu.Bu aralar süet etkisi çok fazla ve renkler muhteşem çok beğendim. Fakat bu tarz ürünlerde cidden fiziğin iyi olması gerekiyor aksi halde ne kadar kusur girinti çıkıntı varsa belli ediyor. Ama elbiselerin yanı sıra bol pantolon ve diz altı eteklerde de süet etkisi var bir deneyin edinin çok şıklar derim ben naçizane fikrim :)      Tabii ki arkadaşımın doğum günü pastasını da kendi ellerimle yaptım.Naneli bitter ganajlı bir pasta.Motora bağlanmış gibi 1 buçuk saatin içinde iç dış kreması keki neyi var nesi yoksa yaptım hazırladım.      Çok hızlı geçen bir haftasonundan sonra tabii ki yeni haftaya girişimde çok hızlı oldu :) Yine arada yaptığım watsons alışverişleri oldu.En çok ne aldığımı soracak olursanız kesinlikle antiseptik ürünler.Mevsim geçişleri nedeniyle herkeste bir grip,bir

Tiyatro Maskesi

Merhaba arkadaşlar. Bugün size tiyatro maskesinden bahsetmek istiyorum.Zira bu maskenin anlamını bilmeyenler olduğunu gördüm ve bu yüzden en sevdiğim sembol olan bu maskeye blogumda yer vermek istedim. Tiyatro maskı iki yüzden oluşuyor.Biri gülen yüz,biri ağlayan.Biri hayatımızın güzel anlarını,biri hayatımızın kötü,acıklı yanlarını anlatıyor.Biri komedi,biri trajedi.Kimilerimiz bu hayatta gün içinde gülüp oynarken kimilerimiz hayatın acı yanlarıyla boğuşuyor. Antik yunanda bu maskeler;tahta,bez ve mantardan yapılırdı.O dönemde tiyatrolar eleştiriyi fazlasıyla içerdiği için oyuncuların tanınmaması adına, sahne bomboş ve kocaman olduğu için yüzlerin iyi seçilip görülmesine yardımcı olmak için bu büyük maskeler kullanılıyormuş. Bu masklardan gülümseyen sert mizaçlı filozof Heraklitos'u, ağlayan yüz ise Demoktiros'u simgeliyordu.Birinin lakabı ağlayan birininkide gülen filozoftu. Bunlardan da anladığımız gibi hayatın ta kendisini simgeliyor bu maskeler. Her an hepimizin ha

Fiber Hızda Bir Hafta

     Bu haftanın geçme hızı beni şaşırtamıyor bile ona bile vaktim kalmadı.Haftaya internet sorunu ile başladım.Neyse ki kısa sürdü internetime kavuşabildim.Arkadaşlık adına ufak bir kriz yaşadım.Bu yaşımda anlayamadığım insanların oyunbazlıkları sanırım 70 yaşınada gelsem anlayamayacağım.Nasıl oluyor insanlar çıkarları bitince yada istediklerini yaptırana kadar yada yaptıramayacaklarını anlayınca tamamen değişiyorlar.Sonra birde bunu sizin suçunuzmuş gibi yansıtıyorlar yada onlar anlatmış siz anlamamışsınız gibi.Ben şunu bilir şunu söylerim:Herkes konuşur.Sizin siz olduğunuzu siz bilin yeter.Kimsenin aka kara demesiyle ak kara olmaz.Bir kişi sizi sevmiyor diye sizi seven o kadar güzel insanlar hayatınızdan çıkmaz.O bir kişi sizi sevmesin ne olur.Her pirinçte taş olur.O sizi anlamasın.Kimse kimseyi anlamaz zaten. Yada herkes kendine göre haklıdır. Yeter ki insanları aptal yerine koymayın.(ne kadar mesajlı bir yazı oldu :) )      Neyse bunu boşverip başka şeyler söylemek istiyorum.Önce

Merhaba Ekim

      Üç gündür yazamıyorum. Ben bilgisayarın başına oturdukça bir şeyler oldu ve benimde size yazacaklarım birikti haliyle :)      Öncelikle bu hafta yapmış olduğum Gratis alışverişnden bahsetmek istiyorum.Eğer sizde benim gibi kalem,kağıt,defter,vb,ürünler sevenlerdenseniz bu sıralar uğramanızı tavsiye ediyorum çok şirin kalemler ve zımbalar gelmiş.Küçük Prens şeklinde kalemler,köpek biçiminde zımbalar,..Ve henüz saçımda yapmak istediğim değişikliğe karar veremediğim için işe şampuan değişikliği ile başlayıp shwarzkopf ürünlerinden aldım. Denediğimde sizlere durum bildireceğim.      Cumartesi günü D&R'a gidip kitap alışverişi yapmak istiyordum. Aslında aklımda 3 haftadır bir kitap vardı.Austen Diyarı.Bu kitaba internetten tekrar bir göz atıp evden öyle çıkayım dedim ki kitabın 2013 yılında filminin de yapıldığını gördüm ve o an düştüğüm boşluğu bilemezsiniz.İçinizde okuyup,izleyen var mı bilmiyorum ama kitabın tam benlik olduğunu düşünmüştüm. Günümüzden bir genç kız yıll