Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Aralık, 2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Demre'li Noel Baba

     Ho Ho Ho :)      Bugün aralık ayının,yılbaşının,noelin,yeniyılın,kışın temsili sembolü tontiş Noel baba :)Kimdir,nedir,nedendir?Sorularına bildiğim kadar açıklama getirmek istedim.      4.yüzyılda Antalya'nın Demre ilçesinde yaşamış Hristiyan azizdir.Yunanistan ve Rusya'da çocukların ve denizcilerin azizidir.6 aralık tarihinde de tüm çocuklara hediyeler verirdi.Gençliğinde Mısır'ı,Filistin'i gezmiş Myra (Demre) piskoposu olmuştur.Roma İmparatorluğu döneminde görülen zulümler esnasında tutuklandı.Büyük Konstantin döneminde serbest bırakılarak 325 İznik Konsiline katıldı.Öldüğünde Demre'de bir kiliseye gömüldü daha sonra ünü yayıldıkça türbesi yapıldı.1087 yılında italyan deniz tüccarları tarafından kemikleri İtalya'ya götürüldü. Noel babamız iyi kalpliliği ve yardım severliği ile tanınırdı.Yoksulluk nedeniyle fuhuşa sürüklenecek bir çok kıza çeyiz hazırlayıp evlendirmiş.Ayrıca bir kasap tarafından öldürülen çocukları dirilttiği de söylenmektedir.Kendisine

Noel Nedir ?

Merhaba:)Bugün her yıl 25 Aralık'ta kutlanan noelden bahsedeceğim.Çoğu kutlayan kişinin sadece bir kutlama olarak geçirdiği bu tatlı günün günümüze kadar nasıl gelmiş olduğunu biraz sizlerle paylaşmak istiyorum. *Öncelikle şunu belirtmek istiyorum noel kutlaması ve YILBAŞI kutlaması birbirinden farklı kutlamalar. Hristiyan dünyasının 25 Aralık İsa'nın doğumu olarak kutlanmaya başlanıp daha sonra 'Doğuş Bayramı,Kutsal Doğuş,Milat Yortusu' diye de anılmaya başlanmış bir bayramdı.Daha sonra din ayrımı olmadan hediye alıp vermeye odaklı bir bayram olarak herkes tarafından kutlanmaya başlanan bir bayramdır.Bayram 24 Aralık başlar ve 26 Aralık akşamına kadar devam edebilir.Bazı Ortodoks kiliseleri ise takvim farklılığı yüzünden 6 Ocak olarak kutlar. Noelin antik dönemine bakacak olursak da;Pagan Kış Festivali olarak Roma'da kutlanmaya başlayıp yayılmıştır.Buna göre ise Roma'da 25 Aralık Güneş Tanrısının doğum günü olarak kabul ediliyordu. Peki Noel'e Nasıl Haz

Mavili Can

     Merhaba :) Güpgüzel neşe dolu umut dolu bir hafta olmasını umarak başlıyorum yazıma :)      Bugün sizlere bir kitap ve yazarından bahsetmek istiyorum.Kitabımızın adı John Of God şifanın eli inan ki olsun.Masmavi bulutların arasından sızan ışınların süslediği iç açıcı bir kitap kapağı.Ve yazarı yüzüne bakınca bile pozitifliğini hissettiğiniz Can Aydoğmuş.      Öncelikle kendisini nasıl öğrendiğimi söylemek istiyorum size.Büyükannem her bayan gibi odasında Derya Baykal'ı izlerken bir konuşmayı ister istemez dinleme başladım.İlgimi çekti ve akşam oturup izleyeyim dedim.Akşam açtım tekrarından izledim Can'ı.Anlattıkları benim küçüklüğümden beri savunduğum bir şekilde bildiğim düşüncelerdi.Tam bendendi.Yaşanmışlıkları,içinden çıkışı ve başarısı beni çok etkiledi.Başta kitabını almak istememiştim.Çünkü kişisel gelişim kitaplarını hiçbir zaman sevemedim.Önce insanın kendi içinde çözmesi lazım okumakla bir şeyler olmaz derdim.Ama Can ilginçti,bilgiliydi.Ve kitabını almaya değer

Ruhumuza Temizlik Lazım

     Merhabalar...Bu hafta yazış sıralamamda bir karışıklık daha doğrusu bir gecikme olduğu için bunun telafisini yapacağım tabii ki.      Geçtiğimiz gün İç Anadolu bölgemizde kar yağışı gerçekleşti ve bunu bekleyenlerden biride bendim(her ne kadar göremesem de).Kar yağışını hem çok seviyor mutlu oluyorum hem de üzülüyorum soğukta ki insanlar için.Ama en azından yazımı yazarken sevimli şeylerden bahsetmek ve ruhumu,sizlerin ruhunu açmak istiyorum.Eskiden baya küçük çocukken karın çok farklı bir oluşum olduğunu sanıyordum.Kara dokundukça,oynadıkça mutlu oluyordum.Hala aynı mutluluğu veriyor...Kar yağdığında her yerin beyaza bürünmesi,yağdıktan sonra ki havanın yumuşaklığı,gökyüzünün daha da parlak olması bana temizlik hissi veriyor.Bir arınmışlık hissediyorum.Tüm sıkıntıların gittiği üzerimize ışığın çöktüğü,daha yakınlaştığı,içsel sorunlarımızda bize kapı açan bir doğa olayı olduğunu düşüyorum...Çocukluğumdan beri karda oynayıp yatmayı o doğal pamuk yatağı hep severim.Çocukların o mut

Karga ve Tilkinin Erdemli Hikayesi

Selam arkadaşlar bugün bir hikayeden bahsedeceğim sanırım hepimiz biliyoruzdur tilki ve karganın hikayesini.Bugün o hikayeyi farklı açılardan ele alacağız. *Erdemli bir insan hakkını savunur,mücadele eder. Karga yalan söyleyen tilkinin gözlerine bakarak:'Ey tilki ben aptal değilim!Sadece sana inandım.Seni kırmak istemedim.Sana inanmakla peyniri kaybettim.Ama sen yalan söylemekle dürüstlüğünü kaybettin.Peynir kazanılır.Sen dürüstlüğünü kazanmaya baksan iyi olur.'dedi. *Erdemli insan empati kurar,hatasını anlar ve özür diler. Tilki yaptığını anlayıp çok utandı.Başını önüne eğdi ve özür diledi.Çok haklısın karga kardeş.Ben hata yaptım.Lütfen beni bağışlar mısın? *Erdemli insan hatasını kabul eden ve içtenlikle özür dileyen birinin özrünü kabul eder değil mi? Karga onun içten özür dilediğini anlayınca onu affetti. *Erdemli insan paylaşır değil mi? Ve birlikte kahvaltı yapmaya başladılar. *Erdemli insan yaptıklarının karşılığını göreceğine inanır ve  sonuca odaklanır değil

"Ah ne kadar da iyisin!"

Selamlar :) Bugün yeni yıl için yapmaya başladığım süslerden bir kaç fotoğraf paylaşacağım sizinle :) Bu ayın benim için coşku ve yenilenmek demek olduğundan bahsetmiştim.Ve içimde ki kıpırtıları tekrar gün yüzüne çıkarmak olduğunu da söylemiştim.Kıpırtılarıma ne oldu? Şuanda nötr ilerleyen zamanda bununla ilgili bir yazı yazarak anlatacağım o zamana kadar umarım güzel şeyler olur.      Buarada Squid Squad filminden çok kısa bahsetmek istiyorum.Cidden izlerken beğendim ve sürüklenerek izledim.Filmin şarkıları da ayrıca çok güzel.Özellikle Gangsta/Kehlani en beğendiğim... Tabii içinde bulunduğum ruh hali dolayısıyla yine ben Joker'in aşk hayatına dikkat ettim biraz :) Siz izlerken öyle yapmayın :) Gerçi nasıl dikkat etmem Joker beyin kendine aşık olan şirineye dediği "benim için ölür müsün?" "benim için yaşar mısın ?" aldığı yanıtlar her aşkın gözünü kör ettiği insanın vereceği cevapla aynı EVET. Beyefendinin tepkisi ise "Ahh ne kadar da iyisin" ölsen

ARA'lık

     Aralık'ın ilk gününden selamlar gençler :) Bugün dün de belirttiğim gibi benim en sevdiğim dönemlerden birinin başlangıcı.Kısaca kasım ayının değerlendirmesini yapacak olursam kendi adıma;yorucu,stresli ve karmaşık geçti.İçimdeki kıpırtılar biraz sekteye uğradı ama hala seslerini duyabiliyorum ama şunu biliyorum ki bir şeyi ne kadar isterseniz o kadar olmaz.Akışa bırakmak lazım :) Kasımda verdiğim hayatımın akışındaki ARA'lıkları bu ay kapatıyorum.Bazen ara vermek nefes almak yerinde bir karar fakat fazlası zarar bununda her şeyde olduğu gibi. :) Size buaralar gecelerden birinde otobiyografi çakması bir şeyler yazabilirim bununda haberini vermiş olayım buarada :)      Veee gelelim aralık'a :) Beni en heyecanlandıran diyorum çünkü yeni bir yıla yeni bir döneme giriyor olmamız demek bizimde yenilenmemiz demek oluyor bir yerde yeni bir başlangıç yani.Yeni kararlar,yeni başlangıçlar,yeni bir siz...Aldığınız kararları uygulamaya koymak için iyi bir fırsat.Her şeyi planlayı