Ana içeriğe atla

Kayıtlar

2016 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Demre'li Noel Baba

     Ho Ho Ho :)      Bugün aralık ayının,yılbaşının,noelin,yeniyılın,kışın temsili sembolü tontiş Noel baba :)Kimdir,nedir,nedendir?Sorularına bildiğim kadar açıklama getirmek istedim.      4.yüzyılda Antalya'nın Demre ilçesinde yaşamış Hristiyan azizdir.Yunanistan ve Rusya'da çocukların ve denizcilerin azizidir.6 aralık tarihinde de tüm çocuklara hediyeler verirdi.Gençliğinde Mısır'ı,Filistin'i gezmiş Myra (Demre) piskoposu olmuştur.Roma İmparatorluğu döneminde görülen zulümler esnasında tutuklandı.Büyük Konstantin döneminde serbest bırakılarak 325 İznik Konsiline katıldı.Öldüğünde Demre'de bir kiliseye gömüldü daha sonra ünü yayıldıkça türbesi yapıldı.1087 yılında italyan deniz tüccarları tarafından kemikleri İtalya'ya götürüldü. Noel babamız iyi kalpliliği ve yardım severliği ile tanınırdı.Yoksulluk nedeniyle fuhuşa sürüklenecek bir çok kıza çeyiz hazırlayıp evlendirmiş.Ayrıca bir kasap tarafından öldürülen çocukları dirilttiği de söylenmektedir.Kendisine

Noel Nedir ?

Merhaba:)Bugün her yıl 25 Aralık'ta kutlanan noelden bahsedeceğim.Çoğu kutlayan kişinin sadece bir kutlama olarak geçirdiği bu tatlı günün günümüze kadar nasıl gelmiş olduğunu biraz sizlerle paylaşmak istiyorum. *Öncelikle şunu belirtmek istiyorum noel kutlaması ve YILBAŞI kutlaması birbirinden farklı kutlamalar. Hristiyan dünyasının 25 Aralık İsa'nın doğumu olarak kutlanmaya başlanıp daha sonra 'Doğuş Bayramı,Kutsal Doğuş,Milat Yortusu' diye de anılmaya başlanmış bir bayramdı.Daha sonra din ayrımı olmadan hediye alıp vermeye odaklı bir bayram olarak herkes tarafından kutlanmaya başlanan bir bayramdır.Bayram 24 Aralık başlar ve 26 Aralık akşamına kadar devam edebilir.Bazı Ortodoks kiliseleri ise takvim farklılığı yüzünden 6 Ocak olarak kutlar. Noelin antik dönemine bakacak olursak da;Pagan Kış Festivali olarak Roma'da kutlanmaya başlayıp yayılmıştır.Buna göre ise Roma'da 25 Aralık Güneş Tanrısının doğum günü olarak kabul ediliyordu. Peki Noel'e Nasıl Haz

Mavili Can

     Merhaba :) Güpgüzel neşe dolu umut dolu bir hafta olmasını umarak başlıyorum yazıma :)      Bugün sizlere bir kitap ve yazarından bahsetmek istiyorum.Kitabımızın adı John Of God şifanın eli inan ki olsun.Masmavi bulutların arasından sızan ışınların süslediği iç açıcı bir kitap kapağı.Ve yazarı yüzüne bakınca bile pozitifliğini hissettiğiniz Can Aydoğmuş.      Öncelikle kendisini nasıl öğrendiğimi söylemek istiyorum size.Büyükannem her bayan gibi odasında Derya Baykal'ı izlerken bir konuşmayı ister istemez dinleme başladım.İlgimi çekti ve akşam oturup izleyeyim dedim.Akşam açtım tekrarından izledim Can'ı.Anlattıkları benim küçüklüğümden beri savunduğum bir şekilde bildiğim düşüncelerdi.Tam bendendi.Yaşanmışlıkları,içinden çıkışı ve başarısı beni çok etkiledi.Başta kitabını almak istememiştim.Çünkü kişisel gelişim kitaplarını hiçbir zaman sevemedim.Önce insanın kendi içinde çözmesi lazım okumakla bir şeyler olmaz derdim.Ama Can ilginçti,bilgiliydi.Ve kitabını almaya değer

Ruhumuza Temizlik Lazım

     Merhabalar...Bu hafta yazış sıralamamda bir karışıklık daha doğrusu bir gecikme olduğu için bunun telafisini yapacağım tabii ki.      Geçtiğimiz gün İç Anadolu bölgemizde kar yağışı gerçekleşti ve bunu bekleyenlerden biride bendim(her ne kadar göremesem de).Kar yağışını hem çok seviyor mutlu oluyorum hem de üzülüyorum soğukta ki insanlar için.Ama en azından yazımı yazarken sevimli şeylerden bahsetmek ve ruhumu,sizlerin ruhunu açmak istiyorum.Eskiden baya küçük çocukken karın çok farklı bir oluşum olduğunu sanıyordum.Kara dokundukça,oynadıkça mutlu oluyordum.Hala aynı mutluluğu veriyor...Kar yağdığında her yerin beyaza bürünmesi,yağdıktan sonra ki havanın yumuşaklığı,gökyüzünün daha da parlak olması bana temizlik hissi veriyor.Bir arınmışlık hissediyorum.Tüm sıkıntıların gittiği üzerimize ışığın çöktüğü,daha yakınlaştığı,içsel sorunlarımızda bize kapı açan bir doğa olayı olduğunu düşüyorum...Çocukluğumdan beri karda oynayıp yatmayı o doğal pamuk yatağı hep severim.Çocukların o mut

Karga ve Tilkinin Erdemli Hikayesi

Selam arkadaşlar bugün bir hikayeden bahsedeceğim sanırım hepimiz biliyoruzdur tilki ve karganın hikayesini.Bugün o hikayeyi farklı açılardan ele alacağız. *Erdemli bir insan hakkını savunur,mücadele eder. Karga yalan söyleyen tilkinin gözlerine bakarak:'Ey tilki ben aptal değilim!Sadece sana inandım.Seni kırmak istemedim.Sana inanmakla peyniri kaybettim.Ama sen yalan söylemekle dürüstlüğünü kaybettin.Peynir kazanılır.Sen dürüstlüğünü kazanmaya baksan iyi olur.'dedi. *Erdemli insan empati kurar,hatasını anlar ve özür diler. Tilki yaptığını anlayıp çok utandı.Başını önüne eğdi ve özür diledi.Çok haklısın karga kardeş.Ben hata yaptım.Lütfen beni bağışlar mısın? *Erdemli insan hatasını kabul eden ve içtenlikle özür dileyen birinin özrünü kabul eder değil mi? Karga onun içten özür dilediğini anlayınca onu affetti. *Erdemli insan paylaşır değil mi? Ve birlikte kahvaltı yapmaya başladılar. *Erdemli insan yaptıklarının karşılığını göreceğine inanır ve  sonuca odaklanır değil

"Ah ne kadar da iyisin!"

Selamlar :) Bugün yeni yıl için yapmaya başladığım süslerden bir kaç fotoğraf paylaşacağım sizinle :) Bu ayın benim için coşku ve yenilenmek demek olduğundan bahsetmiştim.Ve içimde ki kıpırtıları tekrar gün yüzüne çıkarmak olduğunu da söylemiştim.Kıpırtılarıma ne oldu? Şuanda nötr ilerleyen zamanda bununla ilgili bir yazı yazarak anlatacağım o zamana kadar umarım güzel şeyler olur.      Buarada Squid Squad filminden çok kısa bahsetmek istiyorum.Cidden izlerken beğendim ve sürüklenerek izledim.Filmin şarkıları da ayrıca çok güzel.Özellikle Gangsta/Kehlani en beğendiğim... Tabii içinde bulunduğum ruh hali dolayısıyla yine ben Joker'in aşk hayatına dikkat ettim biraz :) Siz izlerken öyle yapmayın :) Gerçi nasıl dikkat etmem Joker beyin kendine aşık olan şirineye dediği "benim için ölür müsün?" "benim için yaşar mısın ?" aldığı yanıtlar her aşkın gözünü kör ettiği insanın vereceği cevapla aynı EVET. Beyefendinin tepkisi ise "Ahh ne kadar da iyisin" ölsen

ARA'lık

     Aralık'ın ilk gününden selamlar gençler :) Bugün dün de belirttiğim gibi benim en sevdiğim dönemlerden birinin başlangıcı.Kısaca kasım ayının değerlendirmesini yapacak olursam kendi adıma;yorucu,stresli ve karmaşık geçti.İçimdeki kıpırtılar biraz sekteye uğradı ama hala seslerini duyabiliyorum ama şunu biliyorum ki bir şeyi ne kadar isterseniz o kadar olmaz.Akışa bırakmak lazım :) Kasımda verdiğim hayatımın akışındaki ARA'lıkları bu ay kapatıyorum.Bazen ara vermek nefes almak yerinde bir karar fakat fazlası zarar bununda her şeyde olduğu gibi. :) Size buaralar gecelerden birinde otobiyografi çakması bir şeyler yazabilirim bununda haberini vermiş olayım buarada :)      Veee gelelim aralık'a :) Beni en heyecanlandıran diyorum çünkü yeni bir yıla yeni bir döneme giriyor olmamız demek bizimde yenilenmemiz demek oluyor bir yerde yeni bir başlangıç yani.Yeni kararlar,yeni başlangıçlar,yeni bir siz...Aldığınız kararları uygulamaya koymak için iyi bir fırsat.Her şeyi planlayı

Kasım Temizliği

Merhaba Gençler... Haftaya çok güzel başlamasam da her şeyi istediğimiz yöne çevirmek bizim elimizde sonuçta diyerek size kısa kısa bir şeyler anlatacağım.Öncelikle kasım temizliği dememin sebebini yazıp sonrada alışveriş ve film önerisinde bulunacağım :) Haftasonu Aöf sınavları vardı onu atlattık.İlk sorundan kurtulduk :) Ve ben de hayatımda bana kamburluk yapan kişilerden birini çıkardım.Yanınızda arkadaş diye dolaştırdığınız kişinin sizin kuyunuzu kazıyor olması,sizi kullanmaya çalışıyor olması,...vb. davranışlar çok can sıkıcı.Ben bu hayatımdan çıkardığım kişiyi yıllarca yanımda taşıdım.Arkadaşı yok diye çevreme kattım,her türlü davranışını insanlara savundum,saygınlık kazandırdım,davranışlarını düzeltmesine yardımcı olmaya çalıştım,aklınıza gelebilecek tüm insanlığı yaptım,her şeyimi paylaştım ama bir yere kadar.Bir insan bencilse,sırf etrafına kendini saygın,çevresi çok vb. gibi göstermek adına yalandan sözler,fotoğraflar paylaşıyorsa direk kaçın.Benim hiç böyle şeylere ihtiya

...

Bugün hayatımda bir pişmanlık yaşıyorum çok tontiş bir arkadaşım 1.5 ay önce beni aradı açmadım telefonu müsait değilim zaten oda öylesine aramıştır diye düşündüm. Ve daha sonrada arayıp ne konuşcam dedim geri dönmedim ve bugün sabah aldığım haber... tüylerim diken diken oldu çok üzüldüm tüm anılar gözümde canlandı inanamadım ve şuan açmadığım o telefonun pişmanlığını yaşıyorum...neyin ne zaman hayatımızdan çıkacağı belli değilken umursamazlık yapmak çok kötü. Sonradan pişman olmayın...sonradan çok geç olmasın... bugün yazacaklarım çok farklıydı fakat yarına erteliyorum.hepimize iyi haftalar...

Kasım Kuralı

Heeyyy :) Yeni haftaya enerjik bir giriş yaptım ama sanırım fazla enerji saçtım,çarpışmalara neden oldu.Dün günüm güzel sonlansın bari sakinleşeyim diye bir film arayışına girdim.Komedi kategorisinde Kasım Kuralı diye bir film gördüm.İçinde bulunduğumuz aylada ilgili bir isim olması,komedi olması vs. dikkatimi çekti,hadi izleyeyim dedim.Film çok şirin bir çiftle başlıyor ki cidden yakıştırdım film bir yana...Ama yakışıklı beyfendi yaklaşan yeni yıl şükran günü ve aileyle bir araya gelme,birlikte tatil,ofis yemeğine birlikte gitme gibi etkinliklerden korktuğu için,kıza olan sevgisinden emin olamadığı için kendi içinde kabullenmek istemediği için kızı terk ediyor.Hemde dans kursunda dans ederlerken. Üstelik bahane ne? Sahte hasta bir teyzeyle ilgilenme,iş yoğunluğu dağılmış bir psikoloji...Sevimli kızımızın verdiği cevap birlikte her şeyin üstesinden gelmek her seven kişinin cinsiyet farksız diyeceği gibi ama yok korkak bey kaçmayı tercih ediyor. Şuan biraz sinirlendim sanki :)Neyse tabi

Fantastik Canavarları Bulmaya Var Mısınız?

Güneşli bir pazardan selamlar :) Umarım bugün sınava giren herkes rahatlamıştır. Bir yük kalktı herkesin üstünden bence.Sabah trafik küçücük bu şehir de bile tıkanmışken diğer şehirlerimizi düşünemiyorum.Umarım adaletli bir yerleştirme süreci yaşarız. Şimdi biraz geçmişe gidiyoruz.2000 yılından abim bana bir kitap hediye etmişti:Harry Potter ve Felsefe Taşı.Normalde o tarihte yaşımdan dolayı bu tarz kitapları çok okumasam da bu kitabı büyük bir iştahla okumuştum.2001'de Harry Potter ve Felsefe Taşı sinemalara taşındı.Ve biz tabii ki vizyona girdiği ilk gün yerlerimizi aldık.Şöyle söyleyeyim şuan o sinema açık bile değil :) O kadar sevdim ki cd.si çıktığı anda hediye olarak elime aldım.Yine aynı yıl elime bir hediye paketi ulaştı...Harry Potter'ın ders kitabı."FANTASTİK CANAVARLAR NELERDİR NERELERDE BULUNURLAR?" Tabii ki bu hediye yine abimdendi :) Çok eğlenceli bir kitaptı ve bir günde bitirmiştim.Harry Potter serisi benim için bizim için bir klasik haline geldi.Fil

Artemis & Orion

     Hep yunan mitolojisine karşı bir ilgim olduğunu belirtip fırsat buldukça sizlere hikaye anlatıyorum.Hayal dünyasını çalıştırdığını da düşünüyorum.İşin içine girerseniz böyle olduğunu görürsünüz :) Ben bugün birazcık Artemis'ten bahsedeceğim sizi sıkmadan.Ama ondan önce:Umarım ay seyriniz güzel geçmiştir.Ay sembolik bir şeydi asıl demek istediğimi bir önceki yazımı okuduysanız anlamışsınızdır.:)Konuyu çok dağıtmadan Artemis'i anlatıp alış veriş önerilerimi bir sonra ki yazıya bırakacağım.      Artemis Zeus ve Leto'nun kızı olarak doğmuştur.Erkek kardeşi Apollo'nun doğumunda annesine yardım etmiş ve çektiği acıyı görünce bakire kalmaya,evlenmemeye yemin etmişti.Artemis ay,Apollon ise güneş tanrısıdır.İkiside ok ile tasvir edilir.Ok güneş ve ayın ışınları anlamına gelir.Artemis adına çeşitli kültler görürsünüz şaşırmayın.Bakire olmasına rağmen doğurganlığın ve bereketin sembolü olarak da nitelendirilir.Ayrıca av tanrıçasıdır.Aynı zamanda bakire olan Artemis tüm avcıl

Süper Ay

Süper bir pazartesiden selamlar millet :) Bugün enerji patlaması yaşadığım bir gerçek.İçimdeki kıpırtılar aldı başını gidiyor benim onları kontrol altına almam lazımken onlar beni ele geçirdi.Aslına bakarsanız bugün size biraz daha benliğimden zıt şeylerle merhaba demeyi düşünmüştüm amaaaa gördüğünüz gibiyim :) Beni okurken neler hissettiğinizi merak ediyorum aslında. Nasıl bir enerji geçiriyorum sizlere? Neyse düşüncelerimi bugünün asıl konusuna yoğunlaştırıyorum ve başlıyorum. Nedir bu süper ay?Ay elips yörüngeden çıkıyor ve dünyaya en yakın konumunu alıyor.Yüzde 12-14 daha büyük görünüyor.1948'den beri ilk defa gerçekleşecek.21.yüzyılın en büyük dolunayı olacak.2034 yılına kadar tekrar yaklaşmasıda beklenmiyormuş.Ay dünden itibaren daha büyük olarak görülmeye başlandı ve bu gece en yakın olduğu saatleri izleyerek bu evrenin büyülü anlarına tanıklık edeceğiz.Evrendeki gelişmelerin insan davranışlarını etkilediğini düşünüyorum.Bu işi ticarete döküp yapanları dinlemiyorum  yada s

Bir Nifak Tanrıçası 'Eris'

Bol fırtınalı bir günden merhaba... Bugün konumuz 'nifak'.Okuduğum bir kitap var.Mitolojik kadın öyküleri anlatıyor.Ve tamamen tesadüf dün nifak tanrıçası olan Eris'i okudum.En hoşlanmadığım şey (ki kimsenin de hoşlandığını sanmam)iki insan arasına hasetlik,art niyet sokulması.İnsanların birbirini çekemeyip fesatlık yapması falan bunlar çok saçma ve yapanların kendini zeki sanmasına karşılık benim ahmakça bulduğum tavırlar.Neyse buara tam da insanların birbirini çekemeyip kıskançlığın neler yaptırdığı üzerine düşünürken bu tanrıçayı okudum ve paylaşmak istedim sizinle yazımın sonunda da bir kaç önerim var ama önce ERİS. Eris;savaş tanrısı Ares'in hem kızı hemde karısı oluyor.(bilenlerin yunan mitolojisinde bu tarz durumların normal bilmeyenlerin anlamayacağının farkındayım ama yapacak bir şey yok sonuçta bunlar mit).Uyku,ölüm ve düş gibi kavramların başı olarak kabul edilen Gecenin Kızı;acı,kıtlık ve felaketlerin de anasıdır.Eris kanatlarıyla tasvir edilir.tartışmalar

Kizomba

      Hola :)      Umarım harika bir cumartesi geçirmişsinizdir.Benimkini sormayın :) Benim bugün bahsetmek istediğim bir bilenin pişman olduğu birde bilmeyenin pişman olduğu bir dans:başlıkta da belirttiğim gibi Kizomba.Ben bu dans henüz Türkiye'de bilinmezken müziklerini dinleyip o sakinleştirici ritimlerine aşık olmuştum.Daha sonra bu dansın workshopları verilmeye başlandı.Ve son birkaç yıldır da çok popüler. Bu müzik,bu dans size aşkı,sevgiyi,özlemi,tutkuyu... her şeyi hissettirip duyguları tavan yaptıran bir dans. Ben yapı olarakda baya duygusal bir insan olduğum için bende ki etkisi bir tık daha fazla gibi :) N'apim bende böyleyim işte :) Bu dansın nasıl çıktığından bahsedeceğim biraz.      Kizomba semba ile benzerlik göstersede aksine daha yavaş ritimli bir dans hareketler yedire yedire göstere gösteredir.Kizomba köken olarak afro - cuba,Angola'ya dayanmaktadır.Genelde şarkı sözleri portekizcedir.Ve Angola dilindeki karşılığı parti anlamındadır.      Angola'nı

Bir Parça Temizlik

     Selam Millet :)      Bugün size hepimizin zaman zaman yapması gereken kozmetik temizliğimden bahsedeceğim.Hazır haftasonuna girerken tazelenelim.Şimdi öncelikle bir kaç favori vazgeçilmez ürünümden bahsedeyim.Normalde fazla makyaj yapan biri değilim ama yapıyorsam kesinlikle rimel vazgeçilmez parçam oluyor.Ve göz ürünlerinde hassas biriyimdir neredeyse tüm markaları ve çeşitlerini denedim sayılır en sevdiğim Deborah'ın rimeli. Kirpiklerde topaklanma yapmıyor kaskatı yapıp dökmüyor ve cidden uzun süreli kullanabilirsiniz.Ve yine makyajımın vazgeçilmezi ki eminim hepimizin öyledir tabii ki ruj. Rujda dikkat ettiğim nemliliği koruması.Ve bu konuda da Flormar'ın aleoveralı rujları geçen yıldan beri çantamdan eksik etmediğim ürünler arasında. Aslına bakarsanız ben tam bir Flormar'cıyım.Cildim eskiden çok yağlıydı. Daha sonra bir markanın tanıtım reklamlarına kanarak ne kadar cilt ürünü varsa aldım. Ki şunu belirtmek istiyorum ben diğer hemcinslerim gibi saatlerce yüzüne ma

Haftayı Bitirdik

Telafi yazımızdan selamlar :) Gündüz hala burda yazdan kalma olduğu için gündüz çareyi alışverişe çıkmakta buldum.Aslında pazar günleri avm tarzı yerlere alışverişe gitmek benim için bir hata amaaaa gittim. Haftasonu avmye bir şeyler almak için ne zaman gitsem her seferinde istediklerimi alamadan boş boş dolanıp,alakasız ufak tefek şeyler alıp geri dönerim.İşte bugünde aynen öyle olacağını bile bile yinede bir umut gittim. Bu alışverişten size aktaracaklarım:mağazalar cadılar bayramı konseptleriyle dolmuş.bazı ev eşyası satan mağazalar ise yılbaşı ruhuna geçiş yapmış.ve sezon ortası indirimlerde vitrinleri süsleyen yazılarıyla göz dolduruyor.Peki ben ne aldım?Oje ve çantaya atmalık diş macunu.yani gerekli şeyler :) Haftasonu o kalabalık dağınık mağazalarda alışveriş yapamıyorum.Sevmiyorum saatlerce dolanmayı.Dağınıklıkta bir şeyler aramayı.benim alışveriş zihniyetim mağazaya gir üstten bak beğendiğini al ve çık.Şu kadarını söyleyeyim denemiyorum bile. Her şeyi geçtim burda tam b

Uzun Bir Ara

     Öncelikle sizi uzun zamandır ihmal etmiş olmanın mahçubiyetini yaşıyorum. Biraz hareketli geçti günler.Tabii anlatmak istediklerim de birikti haliyle.      İlk olarak bahsetmek istediğim bir konu var. Bu ara beni çok düşündüren bir konu:Yaydığımız elektrik ve hislerimiz.Kimi zaman bir insanı ilk gördüğümüzde bir şey yaşanmasına gerek kalmadan direk bir negatif elektrik alırız ya hani işte onu aldığınız anda kaçın bence :) Çünkü o boşuna değildir.Size bir zararı dokunmasa bile yanınızda yaydığı enerji ile size zarar verebilir ve bunun ne o farkında olur ne de siz.Bu konu bana gelince birine başta ısınamıyorsam kesin o kişide bir şey çıkıyor.Şuanda ise beni düşündüren tek şey o elektriği aldığım kişinin bana olan yakınlığı değil değer verdiğim sevdiğim kişiye olan yakınlığı ister istemez Beni de etkilemesinden korkuyorum.Bir itirafta bulunayım burada;kıpırtılarıma sebep olan kişinin etkilenmesinden korkuyorum.Aslına bakarsanız hep duygusal yoğunluğu olan(aşktan bahsetmiyorum ayran

Tadımlıklar

     Merhabalarrrrrrrrrrrrr :)      Bugün instagramda da söylediğim gibi geçen yazımda sözünü ettiklerimden bahsedeceğim.Öncelikle size yeni denediğim tariften bahsetmek istiyorum.Normalde yemek olarak tercih etmediğim tavuk kanatlarıyla yaptım.Vişneli bir tarifti.Okuyunca lütfen şaşırıp ön yargılı yaklaşmayın çünkü gerçekten içinde vişne olduğu anlaşılmıyor,evimin minnoş bireyleri bile sevdi.      Yemeği yaptığım gece bir film izledim buarada ondan çok kısaca bahsetmek istiyorum.filmin adı "Moonstruck" "Ay Çarpması" açıkçası film beni böyle alıp götürmedi ama yinede güzeldi.Bu filmi izlemek için seçmiş olmamın sebebi sevdiğim oyuncuların oynuyor olması,sevdiğim efsanevi şarkılardan birinin soundtrack olması. Bunun dışında birde eski bir yapım olması ilgimi çekti.Film 1987 yapımı.Nicolas Cage,Cher gibi sanatçılar var.Filmde daha önce evlenip boşanmış bir kadının 30'lu yaşlarında tekrardan evlenmek istemesi,bunun için her şeyin kusursuzluğunu araması üzerine.

ekim kıpırtısı diyelim

     Herkese merhabaaa.Umarım haftasonunuz harika geçmiştir.Benim bir anda telefonuma gelen ufacık bildirimlerle geçtiğimiz hafta gayet güzel geçti.Bir insanı mutlu etmek çok güzel bir duygu.Tabii ki mutlu olmak da öyle.      Haftasonu burada yeni keşfettiğim bir mekana gidip bir kaç saat müzik dinledim.Beni baya motive etti diyebilirim.Uzun zamandır yapmadığım bir şeydi.Ve tek başıma eğlenmeyi özlediğimi ve daha çok sevdiğimi tekrar fark ettim ki bu kıpırtısız bir hayat demek olmuyor.Ve şuan aklıma bir şarkısı geldi.bunu sizinle instagramda paylaşacağım,oradan dinleyebilirsiniz.      Buarada She'nin kozmetik ürünlerini hatırlayanınız var mı yada kullandınız mı bilmiyorum ama tekrar raflarda yerini almışlar açıkçası ben memnun oldum.Çok fazla makyaj yapan bir insan değilim.Ama bu markayı tekrar denemek için bir kaç ufak şey aldım.      Ekimin gelmesiyle kıyafetlerde ülkenin genelinde değişim olmasına rağmen bizde hala yazlıklar var o yüzden sadece kombinlere bakıp benimde kışlık

Arkadaş mı ? Kopya mı ?

     Öncelikle hala yaz olan mis gibi bir ege havasından selamlar :)      Bugün kafamı meşgul eden bir konuyu sizinle paylaşmak istiyorum.Konumuz şu:arkadaş.Hepimiz yanımızda aynı şeylerden hoşlandığımız,aynı şeylerle mutlu olduğumuz,kendimiz gibi arkadaşlar isteriz.Bulmak zor.Buluncada kaybetmemek isteriz.Alttan alırız,destek oluruz ne bilim bir şeyler yaparız işte.Herkes kendine göre.      Ama bazen bu kendimiz gibi sandığımız insanı yada insanları bulunca seviniriz her şeyimizi paylaşırız, fakat zamanla anlarız ki bu işte bir gariplik var.O sizin canım, cicim, kardeşim, ay biz aynıyız dediğiniz kişi bir bakmışsınız evet sizin kopyanız.Siz ne yapıyorsanız o da yapıyor.Daha doğrusu yapmıyor yapıyor gibi yapıyor.Hayır bunu yapanları kınamıyorum tabi ki buda bir meziyet ama garip. Değişik bir efor harcama şekli.Sizin mutlu anınızı çekemeyip sırf siz onu dinleyin diye yalandan mutluluk hikayeleri,yada üzgün olduğunuzda o daha üzgünmüş gibi palavradan sözler...İnanılmaz bir ben merkezci

Yeni Atraksyonlar :)

     Fiber hızda bir hafta içinden sonra fiber hızda bir haftasonu yaşadım hatta öyle ki günlerim şaşmış durumda. Haftasonu bir arkadaşımın doğum günüydü.Hediye vesilesiyle biraz mağaza gezme fırsatım oldu.Bu aralar süet etkisi çok fazla ve renkler muhteşem çok beğendim. Fakat bu tarz ürünlerde cidden fiziğin iyi olması gerekiyor aksi halde ne kadar kusur girinti çıkıntı varsa belli ediyor. Ama elbiselerin yanı sıra bol pantolon ve diz altı eteklerde de süet etkisi var bir deneyin edinin çok şıklar derim ben naçizane fikrim :)      Tabii ki arkadaşımın doğum günü pastasını da kendi ellerimle yaptım.Naneli bitter ganajlı bir pasta.Motora bağlanmış gibi 1 buçuk saatin içinde iç dış kreması keki neyi var nesi yoksa yaptım hazırladım.      Çok hızlı geçen bir haftasonundan sonra tabii ki yeni haftaya girişimde çok hızlı oldu :) Yine arada yaptığım watsons alışverişleri oldu.En çok ne aldığımı soracak olursanız kesinlikle antiseptik ürünler.Mevsim geçişleri nedeniyle herkeste bir grip,bir

Tiyatro Maskesi

Merhaba arkadaşlar. Bugün size tiyatro maskesinden bahsetmek istiyorum.Zira bu maskenin anlamını bilmeyenler olduğunu gördüm ve bu yüzden en sevdiğim sembol olan bu maskeye blogumda yer vermek istedim. Tiyatro maskı iki yüzden oluşuyor.Biri gülen yüz,biri ağlayan.Biri hayatımızın güzel anlarını,biri hayatımızın kötü,acıklı yanlarını anlatıyor.Biri komedi,biri trajedi.Kimilerimiz bu hayatta gün içinde gülüp oynarken kimilerimiz hayatın acı yanlarıyla boğuşuyor. Antik yunanda bu maskeler;tahta,bez ve mantardan yapılırdı.O dönemde tiyatrolar eleştiriyi fazlasıyla içerdiği için oyuncuların tanınmaması adına, sahne bomboş ve kocaman olduğu için yüzlerin iyi seçilip görülmesine yardımcı olmak için bu büyük maskeler kullanılıyormuş. Bu masklardan gülümseyen sert mizaçlı filozof Heraklitos'u, ağlayan yüz ise Demoktiros'u simgeliyordu.Birinin lakabı ağlayan birininkide gülen filozoftu. Bunlardan da anladığımız gibi hayatın ta kendisini simgeliyor bu maskeler. Her an hepimizin ha

Fiber Hızda Bir Hafta

     Bu haftanın geçme hızı beni şaşırtamıyor bile ona bile vaktim kalmadı.Haftaya internet sorunu ile başladım.Neyse ki kısa sürdü internetime kavuşabildim.Arkadaşlık adına ufak bir kriz yaşadım.Bu yaşımda anlayamadığım insanların oyunbazlıkları sanırım 70 yaşınada gelsem anlayamayacağım.Nasıl oluyor insanlar çıkarları bitince yada istediklerini yaptırana kadar yada yaptıramayacaklarını anlayınca tamamen değişiyorlar.Sonra birde bunu sizin suçunuzmuş gibi yansıtıyorlar yada onlar anlatmış siz anlamamışsınız gibi.Ben şunu bilir şunu söylerim:Herkes konuşur.Sizin siz olduğunuzu siz bilin yeter.Kimsenin aka kara demesiyle ak kara olmaz.Bir kişi sizi sevmiyor diye sizi seven o kadar güzel insanlar hayatınızdan çıkmaz.O bir kişi sizi sevmesin ne olur.Her pirinçte taş olur.O sizi anlamasın.Kimse kimseyi anlamaz zaten. Yada herkes kendine göre haklıdır. Yeter ki insanları aptal yerine koymayın.(ne kadar mesajlı bir yazı oldu :) )      Neyse bunu boşverip başka şeyler söylemek istiyorum.Önce

Merhaba Ekim

      Üç gündür yazamıyorum. Ben bilgisayarın başına oturdukça bir şeyler oldu ve benimde size yazacaklarım birikti haliyle :)      Öncelikle bu hafta yapmış olduğum Gratis alışverişnden bahsetmek istiyorum.Eğer sizde benim gibi kalem,kağıt,defter,vb,ürünler sevenlerdenseniz bu sıralar uğramanızı tavsiye ediyorum çok şirin kalemler ve zımbalar gelmiş.Küçük Prens şeklinde kalemler,köpek biçiminde zımbalar,..Ve henüz saçımda yapmak istediğim değişikliğe karar veremediğim için işe şampuan değişikliği ile başlayıp shwarzkopf ürünlerinden aldım. Denediğimde sizlere durum bildireceğim.      Cumartesi günü D&R'a gidip kitap alışverişi yapmak istiyordum. Aslında aklımda 3 haftadır bir kitap vardı.Austen Diyarı.Bu kitaba internetten tekrar bir göz atıp evden öyle çıkayım dedim ki kitabın 2013 yılında filminin de yapıldığını gördüm ve o an düştüğüm boşluğu bilemezsiniz.İçinizde okuyup,izleyen var mı bilmiyorum ama kitabın tam benlik olduğunu düşünmüştüm. Günümüzden bir genç kız yıll

Dünya Kahve Günü

     Tüm kahve sevenlere merhaba :) Bugün günün anlam ve önemine uygun olarak size tabii ki kahvenin tarihinde kısaca bahsetmek istiyorum.      Kahve araştırmacılara göre 14. yy başlarında Yemen ( Etiyopya ) da keşfedilmiş ve tüm dünyaya yayılmış. Nasıl mı ? Khaldi isimli bir çoban keçilerini güderken keçilerin bir ağacın meyvesini yediğini fark ediyor. Bir süre sonra keçilerin neşeyle oynadığını ve uyumadığını fark edip hemen Yemen asıllı Şazili isminde ünlü bir dervişe gidip durumu bildiriyor.Derviş başta bu meyvenin zararlı olduğunu söyleyip meyveleri toplayıp ateşe atıyor ve etrafa o bildiğimiz enfes kahve kokusu yayılıyor.Daha sonra bu durum Şazili'ye ve Khaldi'ye ilham veriyor ve kahvenin öz tadını alabilmek için suda kaynatıyorlar.Ve bizim şuan içtiğimiz halini alıyor.Eski kaynaklarda ekmek içine konarak yendiğini  de görüyoruz.Şazili bunu içtikten sonra enerjik olduğunu ve uykusunun gelmediğini görür ve ayinlerin olduğu günler bu içeceği içerek zinde kalır.Kahveye ilk