Merhaba bugün 5 Aralık Dünya Türk Kahvesi günü.Bende bu vesile ile sizlerle hep paylaşmak istediğim Türk kahvesinin bilinmeyenlerine giriş yapıyorum.
Kahve öncelikle herkesin bildiği üzere Yemen'de keşfediliyor.(O zamanlar orası da Osmanlı toprağı).Yemen'e giden Vali Özdemir Paşa kahvenin tadına ve kokusuna hayran kalıyor ve İstanbul'a dönerken yanında kahve götürüyor.Sarayda çeşitli pişirme teknikleri denerken en iyi sonucu ağır ateşte cezveyle yavaş yavaş pişirdiklerinde alıyorlar.Bu pişirme tekniğini Türkler bulduğu için Türk kahvesi adını alıyor.Bazen mum ateşinde,bazen köz ateşinde bazende kızgın kumda pişiriyorlar.Zamanla çok sevilen kahve her yere yayılıyor.İnsanların sohbet edip,şiir edebiyat konuştukları,satranç oynayıp vakit geçirdikleri kahvehaneler ilk Tahtakale'de olmak üzere bir çok yerde açılıyor.Böylelikle insanların sosyal hayatına damgasını vurmuş kahve ve kahve kültürü.
40 yıl hatır nereden geliyor?
Üsküdarlı bir kahveci varmış.Herkes onun kahvehanesine gidip onunla dertleşip nasihat dinlemeyi hoş sobhbet etmeyi çok severmiş.Günün birinde içeriye bir Yeniçeri askeri girip "Herkese benden kahve.O hariç."diyerek bir Rum kaptanı göstermiş.Kahveci herkesin kahvelerini verdikten sonra eline iki fincan kahve alıp Rum kaptanın yanına gidip oturmuş.Yeniçeri "O hariç demiştim."diyince "Bu zaten senin değil benim ikramım."diyerek cevap veriyor ve başlıyorlar kaptanla sohbete.Aradan uzun yıllar geçiyor ve Sisam adasında Rumlar tarafından çıkan isyanda bizim Üsküdarlı kahveci esir alınıyor.(O dönemde alınan esirler köle olarak pazara götürülüyormuş)Kahveciyi köle pazarına götürüyorlar ve yaşlı bir adam gelip kahveciyi köle olarak alıyor.Yaşlı adam onu bir yere götürüyor.kendisini öldüreceğinden korkarken yaşlı adam "Beni tanıdın mı?"diyor."Ben senin 40 yıl önce kahve ikram ettiğin Rum kaptanım."diyerek kaçmasına yardımcı oluyor.İşte sözün hikayesi bu.
Yorumlar
Yorum Gönder